Hayat...

    


Sadece bir dakika. Her şeyin bir anda değişmesi için gereken süre sadece bir dakika olabilir. Bazen deriz ya, biraz geciksem ne olur veya bugün olmasın yarın halledeyim. İşte, biz hayat için ufacık planlar yapıyorken hayatın da bizim için ufacık planları olduğunu unutuyoruz. Bazen bir dakika içinde hayatımızın en berbat haberini alıyoruz ve o saniyeden itibaren hiçbir şey eskisi gibi olmuyor. Bazense bir dakika içinde oldukça güzel bir haber alıyoruz ve o saniyeden itibaren her şey gözümüze toz pembe görünmeye başlıyor. Her şey bir anda elinizden kayıp gidebilir de, bir anda her şeye sahip olabilirsiniz de... Bunun adı hayat işte. 

    Koskoca yaşam süreci içinde bizlerin yaşadığı 60-70 yıl oldukça küçük bir süre aslında. Bu kadarcık hayata, ne kadar şey sığdırabiliyorsak sığdırmalıyız. Hayat; kin tutmak için de, üzülmek için de çok kısa. Bugün elimizde ne varsa ona sımsıkı sarılmalıyız ve sadece mutlu olmak için uğraşmalıyız. Sonuçta bu dünyaya sadece bir kere geliyoruz. Bu süre içinde de bir şeylere üzülürsek, bir şeyler için kendimizi paralarsak o zaman bu hayatı yaşamanın ne anlamı kalacak ki? O yüzden, kendimizi mutsuz etmek yerine nelerle mutlu olduğumuzu fark edip bu mutluluklarla yaşamaya çalışmanın vakti çoktan geldi de geçiyor. Ne bekliyorsun?

Yorumlar